Helal Haram

Helal Haram

Seccade

Aziz kardeşlerim!

Bu ayette Allah Teala Hazretleri şöyle buyuruyor:

“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yiyin. Şeytanın peşine düşmeyin. Zira şeytan sizin açık bir düşmanmızdır.”186

“Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin. Eğer siz Allah’a kulluk ediyornanız, O’na şükredin.”187

Allah Rasulü (sav) şöyle buyuruyor: “Haramdan meydana gelen (insan eti) ateşten daha kötüdür.”188

Yüce Allah, insanların helal lokma yemesi, haramdan kaçınması için çok şiddetle ikazda bulunmuştur.

Yüce Allah, emirlerinin büyük kısmında muayyen gruba hitap ettiği halde helal yenilmesi konusunda bütün insanlara (Bakara suresi, ayet: 168), iman edenlere (Bakara suresi, ayet: 172) ayrı ayrı hitap etmiştir. Peygamberlere de ayrıca hitap etmektedir. (Mü’min suresi, ayet: 51)

Bu da şunu gösteriyor ki, helal konusunda hiç kimseye ayrıcalık tanınmamıştır. Peygamber de olsa helal yiyecektir. Haramdan kaçınacaktır.

Bütün insanların en faziletlisi olan Peygamberimiz (sav) bile helal yemeğe titizlik göstermiştir. Vefatına yakın insanları toplamış: “Kimin bende hakkı varsa gelsin, haklarını alsın. Allah’ın huzuruna kul hakkı ile çıkmak istemem” buyur¬muştur.

Dinimize göre peygamberlik ve sıddıkiyet rütbesinden sonra en büyük mertebe şehitliktir.

Şehit olan ölmemiştir, maddeten öldüğü halde manen dipdiridir.

“Allah yolunda öldürülenler (şehitler) için “ölülerdir” demeyin, dipdiridirler. Lâkin siz sezemez-

siniz.”189

Şehitler, ayette bildirildiği gibi dipdiridirler.

Bütün günahları affedilmiştir. Ancak kul hakkı müstesnadır. O doğrudan doğruya affedilemez.

İşte bunun delili:

Bir harpte kimlerin şehit olduğunu sordu. İsim isim şehit olanlar bildirildi. Bir zatın da şehit olduğu, cennete gittiği söylenince Peygamberimiz (sav) onun şu anda azap içinde olduğunu bildirdi. Arkadaşları: “Ey Allah’ın Rasulü, bu şahıs Allah yolunda cihad ederek şehit olduğuna göre doğrudan doğruya cennete gitmez mi?”

“Evet ama buraya gelmeden önce bir şahsın malını çalmıştı” buyurdu. Ve şöyle buyurdu:

“Şehidin her türlü günahı affedilmiştir. Ancak İnsan hakları hariç (o affedilmez).”

Üzülerek söyleyelim ki, bugünkü müslümanların bir kısmı, Allah ve Rasulü’nün emirlerine aykırı hareket etmekten çekinmiyorlar. “Para gelsin de nereden gelirse gelsin, köşeyi dön de nasıl dönersen dön, lotu, toto, faiz, kumar, kaçakçılık ne olursa olsun yeter ki para gelsin” sloganı ile hareket etmektedir.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (sav) geleceği görmüş ve şöyle buyurmuştur:

 

“Bir zaman gelecek ki yediği şeylerin haram mı, helal mi olduğunu insanoğlu araştırmayacakmış 

Haramdan kaçınmak ve helal ile beslenmek konusunda Peygamberimizin mübarek arkadaşları da büyük hassasiyet göstermişlerdi. Müslümanların haklarını yemedikleri gibi müslüman olmayanların bile haklarını yememeye dik¬kat etmişlerdi.

Hz. Ömer (ra) devrinde Suriye’nin Humus şehri fethedilmişti. Askerî strateji gereği bu şehirden çekilmek zarureti hasıl oldu. Başkumandan Ebu Ubeyde b. Cerrah (ra), gayr-i müslim halktan alınan cizyenin (vergi) sahiplerine iade edilmesini emretti. Humus halkı buna çok şaşırdı. Onlar Ebu Ubeyde’ye şöyle dediler:

“Bugüne kadar işgal eden ordular, geri çekilirken ne var ne yok alıp giderler, yağma ederlerdi. Siz ise hiçbir şeye dokunmadığınız gibi al¬dığınız vergiyi bile geri veriyorsunuz, biz size he¬lal ediyoruz.”

Böyle bir adaleti dünyanın neresinde göre¬bilirsiniz? Tarih boyunca helal konusunda bu hassasiyeti hangi millet gö.stermiştir?

 

Bugün Amerika, İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda gibi Avrupa devletlerinin temelinde As¬ya, Afrika kıtasındaki milletlerden yağma ettikleri servetler vardır. Hele Amerika, Afrika’daki insanları hayvan gibi zorla zincire vurarak Amerika kılasına getirmişler, çiftliklerde, fabrikalarda çalış- iırmışlar. Hatta c insanları köle etmişler, aç karnı¬na çalıştırmış ve köle olarak başkalarına satmışlardı.

Ama Asya, Afrika, Avrupa’da İslam’ı yayan, lıaçlı seferlerini durduran, her yerde müslümanları müdafaa eden ecdadımız, hiçbir ülkeyi soymamış, kimsenin ırzına, namusuna dokunmamıştır. Binlerce örneklerinden bir tanesini anlatalım:

Bütün Avrupa ülkelerinin katıldığı haçlı ordusunun, Osmanlı topraklarına tecavüz edecek¬lerini, öğrenen birinci Murad Han, vezirlerini toplayıp karşı koymak için tedbirleri görüşür. Kâfi miktarda silah ve paranın devlet hâzinesinde bulunmadığı görülür. Silah ve paranın nasıl temin odileceği müzakere edilir. Bir vezir, halkta çok miktarda altının, paranın erzakın olduğunu, vermezlerse zorla alınmasını teklif eder. Murad Han •,;öyle der:

“Halktan zorla alırsam leşkerime (askerime) haram yedirmiş olurum. Haram yiyen leşker Allah yolunda cihad etmez.”

İşte helal lokma ile beslenen Osmanlı ordusu, kendisinden çok üstün olan haçlı ordusunu Kosova’da mağlup etmiştir.

Savaştan bir gece öncesi gecesi Murad Han sabahlara kadar Allah’a yalvarmış ve şöyle dua etmişti:

“Allah’ım! İslam askerini galip eyle, tek benim canımı vereyim şehid olayım.”

Gerçekten de İslam askeri galip geldi. Murad Han şehid oldu.

Murad Han’ın bu duası, Kosova Priştine’de Fatih camii kapı kitabesinde yazılı olduğunu 1971 yılındaki Kosova’yı ziyaretimde gördüm.

Yine bizim ecdadımız cihada giderken yolda hiç kimsenin malına, tarlasına, ekinine, bağına, bahçesine zarar vermeden giderlerdi. Kazaen zarar verirlerse, sahiplerine karşılığını mutlaka öderlerdi.

Mabedlere, evlere, işleriyle meşgul olan esnafa, çiftçiye asla dokunmazlardı. Kendisi ile harp etmeyen kafirin bile ırzına, namusuna dokunmadığı gibi bizzat korurlardı.

KURANI KERİM

 

çocuk hediye

Etiketler: 10 helal 10 haram, Helal ve haram olan şeyler, Helal haram kavramları, Helal Haram kavramları hangi değer grubuna aittir, Helal ve haram ne demektir, Dolaylı haram nedir, haram nedir, çeşitleri,, Helâl kavramı,
Ekim 24, 2023
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.