İnsanlardan herhangi bir grup bir mabette, bir mektepte veya herhangi bir yerde toplanır da ara aralarında Allah'ın kitabını Kur'an'ın müzakeresini başka bir müzakere ile değiştirinceye kadar, o mecliste bulunanlar için Cenabı Hakk Teala'dan mağfirette bulunurlar.
Hadis-i Şerifte de Allah resulü şöyle buyuruyor:
Bir araya toplanarak Allah'ın kitabını okuyan ve okutan kimseler, O'nun seçkin misafirleridirler"
Bir kimse Kur'an-ı Kerim’i öğrenmiş olarak yerinden kalkarsa, her gittiği yerde etrafına misk koku su saçan bir elbise ile gitmiş gibidir. Yine bir kimse Kur'an-ı Kerim'i öğrenir, öğrendiğini düşünerek uy kuya dalarsa, misk kokusu saçan bir elbiseye bürü¬nüp yatmış gibi olur.
Bir hadis-i şerifte Allah’ın resulü (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
"Üç sınıf kimse Kıyamet günü mahşer yerinde çevrelerine misk ve amber kokusu yayarlar. Bu kim
Har o günün dehşetinden korkmaz, hesap vermek yaklaşt. Bunlar:
I Şartlarına uyarak Kur’an-ı Kerim'i okuyan ve imamlık görevini hakkıyla yapan kimseler.
Şartlarına riayet ederek müezzinlik hizmeti insanları ibadete davet eden kimseler."
Üzerine aldığı ve sorumluluğunu taşıdığı hizmetleri ve Allah Teala'nın hakkını gücünün yettiği nihayette yerine getiren kimseler.
Allah’ın Resulü (s.av..) bir hadis-i şeriflerinde buyuruyorlar: "Kur’an-ı Kerim'i güzel okuyan ve onun icabına göre hareket eden kimseler, Allah ı - illahın kendisi için seçtiği mübarek kimselerdir."
Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
Kur'an okumaya devam eden bir mümmin turunca benzer. Hem tadı güzeldir, hem de kokusu. İmanı olduğu halde Kur'an okumayan bir kimse de kokusu
olmayan bir meyve gibidir. Bile bile günah işlemeye
devam eden ve aynı zamanda Kur’an okumayı da ihmal etmeyen bir kimse reyhan çiçeği gibidir. Kokusu güzel fakat tadı çok acıdır. Hem günah işlemeye devam edip, hem de Kur'an okumakla da ilgisi
bulunmayan kimse zehirli bir bitki gibidir. Ne kokusundan hayır gelir, ne de tadından faydalanılır. Kokusu fena, tadı ise acıdır."Diğer bir hadis-i şerifte de Ömer b. Hattab (r.a.)' nın rivayetine göre, Allah'ın Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "Bir kimse gecenin ilerlediği bir saatte kalkıp, önce misvak ile dişlerini temizler, ondan sonra abdest alıp namaza durur, zaman, tekbir ve fatiha'dan sonra Mülk Suresi’ni okursa daha namaz¬da iken şöyle bir hitaba mazhar olur.
"Oku, oku.. Tertemiz yaptın. Yaptığın şey senin için çok iyi oldu." Eğer sadece abdest alır da misvak kullanmadan namaza durur ve Mülk Süresi ile namaza devam ederse, kendisine evvelce olduğu gibi gaipten ses gelmez."
Ey insanlar! Birbirlerinize çok çok Kur'an ikram ediniz. Bu hususta tembellik göstermeyiniz. Kur'an'a hainlikte de bulunmayınız. Muhakkak ki Cenab-ı Hakk, Kur'an'a hizmet eden bol bol ikramda bulunacaktır. Ona ihanet edene de cezaların en şiddetlisini verecektir.
Aziz okuyucularım! Kim çok Kuran-ı Kerim'i oku maya çalışır ve onu ezberler, hükümleriyle amel eder ve emirlerine uyarsa, bütün hizmetleri Cenabı Hakk'ın davetini ve kendine kabul buyurmasını gerektirir ve bunu dilerse dünyada iken, dilerse ahiret- te iken mutlaka ikram eder.
Ey insanlar! Bilmelidir ki, iman edip Allah'a gü venen kimseler için Allah teala'nın vereceği her şey hem daha hayırlı ve hem de ebedidir.
Diğer bir hadis-i şerifte de Ömer b. Hattab (r.a.)' nın rivayetine göre, Allah'ın Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "Bir kimse gecenin ilerlediği bir saatte kalkıp, önce misvak ile dişlerini temizler, ondan sonra abdest alıp namaza durur, zaman, tekbir ve fatiha'dan sonra Mülk Suresi’ni okursa daha namaz¬da iken şöyle bir hitaba mazhar olur.
"Oku, oku.. Tertemiz yaptın. Yaptığın şey senin için çok iyi oldu." Eğer sadece abdest alır da mis¬vak kullanmadan namaza durur ve Mülk Süresi ile namaza devam ederse, kendisine evvelce olduğu gibi gaipten ses gelmez."
Ey insanlar! Birbirlerinize çok çok Kur'an ikram ediniz. Bu hususta tembellik göstermeyiniz. Kur'an'a hainlikte de bulunmayınız. Muhakkak ki Cenab-ı Hakk, Kur'an'a hizmet eden bol bol ikramda buluna¬caktır. Ona ihanet edene de cezaların en şiddetli¬sini verecektir.
Aziz okuyucularım! Kim çok Kuran-ı Kerim'i oku maya çalışır ve onu ezberler, hükümleriyle amel eder ve emirlerine uyarsa, bütün hizmetleri Cenabı Hakk'ın davetini ve kendine kabul buyurmasını ge¬rektirir ve bunu dilerse dünyada iken, dilerse ahiret- te iken mutlaka ikram eder.
Ey insanlar! Bilmelidir ki, iman edip Allah'a güvenen kimseler için Allah teala'nın vereceği her şey hem daha hayırlı ve hem de ebedidir.
